HIDIRELLEZ

HIDIRELLEZ: Geleneksel Bahar Şenliği

Türk halkının yüzyıllardır kutladığı bir gelenektir. Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir.

Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) olarak adlandırılan bu Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olarak düşünülen Hızır ile denizlerin hakimi olarak inanılan İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak kabul edilir ve kutlanır.

Yılda bir kez gerçekleştiğine inanılan bu buluşma, baharın müjdesi olarak yüzyıllardır kutlanıyor.

Hızır ve İlyas Hükümdarın ordusunda iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla Ölümsüzlük suyu ( Abu Hayat) aramak için sefere çıkar. Hızır ve İlyas dinlenmek ve yemek için diğer askerlerden ayrılır, bir deniz kenarında durup yemek için kurutulmuş balık çıkartırlar. Tam o esnada deniz suyu balığa sıçrar ve balık canlanıp suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. İşte tam bu o esnada bir Melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, Hızır’ın karada, İlyas’ın ise denizlerde darda ve ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Böylece Hıdırellez günü yani 6 Mayısta Hızır ve İlyas’ın buluştuklarına, onların buluşmasıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır.

Miladi ( Gregoryen) takvime göre 6 Mayıstan 7 Kasıma kadar oan günler Hıdrellez Günleri olarak yaz günleri, 8 Kasımdan 5 Mayısa kadar olan günler Kasım Günleri olarak kış günleri olarak kabul edilir. Bu nedenle 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip, sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Türkiyede Hıdırellez Bayramı 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir ve Rum Ortadokslar “Aya Yorgi”, Katolikler ise “Aziz George” günü olarak kutlamaktadırlar.

Tabiatın adeta yeniden dirilmesi demek olan baharın ve yazın gelişi, ilk çağlardan beri insanların hayatında önemli bir olaydır. Bu olayın birtakım tabiat üstü güçlere bağlandığı dönemlerden beri de bunların şerefine ayinler düzenlendiği bilinen bir şeydir. Nitekim Orta Asya’daki Türk boylarında değişik günlerde de olsa benzer ayinler yapılıyordu.

Kısacası Hıdırellez bayramının kökünde bütün bu kültürlerdeki bahar ve yaz bayramları geleneklerinin uzun asırlar süren katkılarını kabul etmek gerekir. Bu katkıların en sonuncusu da Hızır ve İlyas’ın şahsiyeti etrafında gelişen İslami Halk kültürüdür.

Her yıl Mayıs ayının 5 inde yapılan bu şenlikler genellikle açık havada yapılır. İnsanlar bu özel günü kutlamak için piknikler yaparlar, şarkılar söylerler, oyunlar oynarlar. Ayrıca Hıdırellezin olmazsa olmaz dilekleri bu özel günde yapılır. İnanışa göre Hızır ve İlyas peygamberler dilekleri gerçekleştirirler.

Hıdırellez günü kır çiçeklerinin kaynatılarak içilmesinin hastalıklara şifa vereceği, hıdırellez gecesi bütün sulara nur yağacağından o gece suya girmenin bütün hastalıklara karşı bağışıklık sağlayacağına inanılır. Yine Hıdırellez gecesi Hızır’ın yeryüzünde dolaştığı ve dokunduğu şeylere bolluk bereket getirdiği inancı ile o gece evlerdeki yiyecek içeceklerin ağzı açık bırakılır Genç kızlar küpelerini takılarını çıkarıp sandığa koyarak bereket ve iyi bir evlilik için dilekte bulunurlar.

5 Mayıs akşamı ezan vakti gül ağacına dilek dileme zamanıdır. Gül ağacına paralar veya istenilen dileğe uygun şekil çizilmiş kağıtlar asılır. Anadoluda ayrıca Hıdırellez akşamında evdeki her kişi için yedi nohut veya yedi fasulye ekilir. Kişilerin yıl boyunca başına gelebilecek kötülüklerin ekilen bu fasulye yada nohutlara gelmesi dilenir.

Gül ağacına dilek tutarken yapmanız gerekenler arasına bir de dua eklemeniz gerekir. Dilekler gül ağacına asıldıktan sonra şu dua okunur:

Bismillahirrahmanırrahim

Binbir adım bir adım/Allah bir adım

adım/Kerim kerem Allah/Başımda bir duman var yardım eyle ya Allah/La ilahe illallah Muhammeden resulallah yetiş imdadıma hızır ile Allah birsin sen kulla mişersin biz gibi kulların yardımcısı sensin hızır deryada erdim murada amin.

Hıdrellez akşamı asılan paralar ve dilekler 6 Mayıs sabahı erkenden toplanır. Para cüzdana konur ve yıl boyunca harcanmaz. Hıdırellez parası o kişiye yıl boyunca o kiliye darlık ve parasızlık yüzü göstermez. Kağıda yazılan çizilen ve gece gül ağacına asılan dilekler, sabah alındıktan sonra kabul olması için denize veya akan suya atılır.

Hıdırellezin en önemli özelliklerinden biri de ateş yakmaktır. Ayrıca yakılan ateşin üstünden atlamak da değişik bir ritüeldir. Ateş üstünden atlamak, maniler ve türkülerle şenlikler devam eder. Ateş üstünden atlamakla, kötü enerjilerden arınmaya, temizlenmeye ve yeni bir başlangıç yapılacağına inanılır.

Hıdrellez için yazılan şiirler, maniler, söylenen şarkılar aynı zamanda edebiyatın da gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Bu olayın insanların geleceğe ait umutlarını yükseltmenin yanında, hem sosyal, hem folklorik, hem edebi, hem de sanatsal yanlarını düşündüğümüzde, insanlığa güzel şeyler kattığını belirtmek isterim. Böyle bir geleneğinde yüzyıllar boyu yaşatılıp bugünlere gelmesi kadar da güzel bir şey olamaz.

Doğanın uyanışı, baharın ve yazın gelişi olan Hıdırellez bayramınızı kutlarım. Hakk saklasın, Hızır beklesin, haneniz bereket, sağlık, huzur ve mutlulukla dolsun. Saygılarımla.

Op.Dr.Ruhi Doğan

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ruhi Doğan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Objektif Amasya Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Objektif Amasya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Objektif Amasya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Objektif Amasya değil haberi geçen ajanstır.